22 Ocak 2009 Perşembe

yüreğimde karanlığın şavkını yak, gece aşkın söylesin

Beni an.

Beni an ben yokken
Ben yokken-ben sıladayken
Ben gittiğimde beni an
Yıldızlı suskunluğun kıyısında
Gün batarken - son ışıklara
Bakar gibi - beni an
Ara sıra.

Rabindranath Tagore.

birgün

sevmeye, kendimi bu denli severek başladım.
kendimi sevdiğim için değil mi zaten o oyunlarda oynarken taktığım maskeler.

içinde bir yerlere dokunmak, ne güzel.
içimde bir yerlerde hacimsiz bir yer edindiğini kaç farklı şekilde söyledim zaten sana

bu denli sevilmek?
bunun için "ben" olmak gerekiyor.
dedim ya hacimsiz diye mesela,
bir ruhu sarman gerekiyor.
böyle cümleler ancak o şekilde kurulur
insan sadece kendisine böyle incelikli davranır.
ve biz en kolay kendi ruhumuzu sararız.

sonra bir savaş verilir.
ne yenilmektir sonu, çünkü kendini seversin
ne de yenmektir, çünkü içinde bir yerlerde boy gösterir
kendini yenmek gibi gelir kazanacak olduğunda
yitirmek gibi gelir kaybedecek olduğunda
ikisini de yapamazsın, elinden gelmez.
işte o nedenle, kazanan veya kaybedeni olmaz.
ya beraber kaybedersin, ya beraber kazanırsın.
bu kazanmak veya kaybetmek değildir.
bu birleşmektir.

bunu iste,
her zaman iste. herkesten iste.

ben başaramazsam, veya bir başkası.
birisi başaracaktır birgün.
birgün.

...

sözlerin
ruhumun derinliğinde inşa edilmiş kaleleri yıkıyor
özgür bırakıyor düşüncelerimi
özgür bırakıyor benliğimi

hitler

beraber kaybedelim.
ben kaybedersem sen de kaybetmiş sayılacak mısın?
ben almanya
sen osmanlı olacaksın
farkında mısın?

hitler'im ol
ve öldür bütün farklı düşüncelerimi.
işgal et, direndikçe işgal et beni
ateşe ver farklı noktalarını bedenimin.
reichstag yine yanıyor diye yazsın gazeteler
kimin umrunda, kime ne?
kahire'den berlin bir nefes uzaklık
bir nefes
bırak yaksın reichstag'ı.

sözünü tut
ve birlikte kaybedelim.
veya öldür
bir gestapo kurşunu der kapatırsın dosyamı
kim inanır?
kim inanır hitler,
beni öldürmediğine.

21 Ocak 2009 Çarşamba

ismin içimde yankılanıyor

içimde adın yankılanırken,
pişti oldu sanki.
çocuklukta öğrenilen o salak oyun.
çocukluk, masalları anımsatır
çocuk
içimde yankılanırken
güzel oldu.

7 Ocak 2009 Çarşamba

quizás

siempre que te pregunto
que cuándo cómo y dónde
tú siempre me respondes
quizás, quizás, quizás

así pasan los días
y yo voy desesperando
y tú, tú, tú, contestando
quizás, quizás, quizás

estás perdiendo el tiempo
pensando, pensando
por lo que más tú quieras
hasta cuando, hasta y así pasan los dias
y yo voy desesperando
y tú, tú, tú, contestando
quizás, quizás, quizás