10 Eylül 2009 Perşembe

uykum

uykusuzum.
kaçan uykumun bir kısmını sorunlarıma
bir kısmını da kıskançlığına yordum
zaman duruyor?
hala da düşündükçe yoruluyorum
ve yoruldukça da uykum kaçıyor.

biraz aşk

aç avuçlarını sana biraz aşk getirdim
sabah çiği kadar ıslak, temiz
ve dingin, ortasındaymışçasına okyanusların
egzozdan, şehrin gürültüsünden, kirinden uzak
nefes getirdim sana, sakınma dudaklarını
yıkılmış şehirlerden ve anılardan değil
kitapların tozlu sayfalarından
şiirlerden, şarkılardan
güneşten, yağmurdan, kardan çalarak
biraz da sakınarak
aç avuçlarını, biraz aşk getirdim sana.
bir ömür kadar uzun,
bir nefes kadar kısa.

8 eylül

8 Eylül 2009 Salı

vaya con dios

6 eylül, saat 01:13:46 itibari ile vaya con dios ile tanıştırıldım.
çok da memnun oldum.

7 Eylül 2009 Pazartesi

sacrifier le present au passé

"ama zaten insanlar hep bir şeyler söyleyecek.
kafamdan silip attıklarım da susmayacaklar, sadece ben duymayacağım.
sen de duyma..."

devam edecektim aslında ama enrico macias yardımıma yetişti, sustum.

"la ville blanche écrasée de soleil
où un jour, je suis né
les rues en pente le pont sur le rhumel
les jardins d'orangers

güneş beyaz şehri yıktı
bir gün benim doğduğum yerde
sokakların rhumel üzerinde köprü gibi eğildiği
portakal bahçeleri


non je n'ai pas oublié
bien que ma vie ait changé
mais le silence est souvent une façon d'aimer
non, non, non,
non je n'ai pas oublié
tous ces visages attristés
mais on n'a pas le droit de sacrifier
le présent au passé


hayır, unutmadım
hayatım değişmiş olsa da
ama sessizlik çoğu kez bir sevme şeklidir
hayır, hayır, hayır
hayır, unutmadım
tüm bu yüzler kederlendi
ama kurban etmeye hiç hakkımız yok
bugünü geçmişe


la rue qui chante l'été venu
n'oublie pas l'hiver brutal
et les blessures que l'on ne voit plus
lui font encore bien mal
tant d'espérance tout à coup balayée
par un vent de folie
tant d'innocence tout à coup étonnée
d'implorer le sursis

yazın gelişiyle şarkı söyleyen bu sokak
acımasız kışı unutmadı
ve artık göremediğimiz yaralar
hala kötü
tüm umut bir anda süpürüldü gitti
bir çılgınlık rüzgarıyla
tüm masumiyet bir anda şaşırdı
ertelemek için yalvarmaya


non je n'ai pas oublié
bien que ma vie ait changé
mais le silence est souvent une façon d'aimer
non, non, non,
non je n'ai pas oublié
tous ces visages attristés
mais on n'a pas le droit de sacrifier
le présent au passé


hayır, unutmadım
hayatım değişmiş olsa da
ama sessizlik çoğu kez bir sevme şeklidir
hayır, hayır, hayır
hayır, unutmadım
tüm bu yüzler kederlendi
ama kurban etmeye hiç hakkımız yok
bugünü geçmişe


quand un orage assombrit le ciel,
ii faut que tombe la pluie
avant de retrouver au soleil
l'envie d'aimer la vie
tous ces liens qui ont tressé
la chaîne qui tenait le bateau
tous ces liens qui ont craqués
en laissant sur le quai nos berceaux


fırtına gökyüzünü kararttığında
yağmur yağmak zorundadır
güneşe dönmeden önce
hayatı sevme arzusu
tüm bu halkalar birbirine bağlanmış
sandalı tutan zincir
tüm bu halkalar kırıldı
beşiğimizi iskelede bırakınca


non je n'ai pas oublié,
bien que ma vie ait changé
mais le silence est souvent
une façon d'aimer
non, non, non
non, je n'ai pas oublié
et je n'oublierai jamais
mais aujourd'hui vous et moi
ne pouvons rien changer

hayır, unutmadım
hayatım değişmiş olsa da
ama sessizlik çoğu kez
bir sevme şeklidir
hayır, hayır, hayır
hayır, unutmadım
ve hiç unutmayacağım
ama bugün siz ve ben
değişemeyiz...
"

3 Eylül 2009 Perşembe

başarısızlık kokusu

üniversitede 6. sınıfsındır ve hatta daha uzayacak gibidir
kendi şirketini kurmak isterken de bir ton engel çıkar, son olarak da kriz adamın ağzına sçar ya bir güzel, 3-4 hatta 1-2 yıl önce aklım neredeydi dersin
kredi görüşmesine gittiğin bankanın müşteri temsilcisi değirmenine su kaynağı bulduğundan seninle sevişir, sen krediyi alıyorum derken babayı alırsın ya.
patron olmak isterken, babadan anneden harçlık istemeye devam edersin ve bir işi başaramamanın, yanlış zamanlamanın altında ezildiğini hissedersin
özel hayatına bir türlü çekidüzen veremezsin
babanın işleri çok kötü gitmeye başlar ve lüks olarak bile görmediğin bazı şeyleri kaybetmeye başlarsın ve çılgına dönersin ya
keşke düzgün bir adam olsaydım da çok değerli vaktimin bir kısmını daha ciddi şeylere ayırsaydım dersin.

hayatta hep 6 6 atarken, zarlar döner 1 1'e, sen hala 6 6 attığına inandırmak istersin kendini ama gerçeği görmek hiç zor değildir ya.

ben düzgün adam olmak istedim ama biraz geç kaldım.

koy kendini benim yerime ve vur kendini öldür tomyork.